Yabancı Para Cinsinden Sözleşmelerde Yeni Dönem Nelere Dikkat Etmeli
Türkiye’de Dövizle Sözleşme Düzenlemelerinin Tarihi Süreci
Türkiye’de yabancı para cinsinden sözleşme yapma serbestisi, ekonomik dalgalanmalar ve kur politikaları doğrultusunda zaman içinde çeşitli değişikliklere uğramıştır. Son yıllarda ise bu alandaki düzenlemeler daha sıkı hale gelmiş ve yeni kısıtlamalar getirilmiştir. Bu makalede, yabancı para cinsinden sözleşmelere ilişkin güncel durum ve dikkat edilmesi gereken hususlar detaylı olarak incelenecektir.
Mevcut Yasal Düzenlemeler ve Kapsamı
Türkiye’de yabancı para cinsinden sözleşmelere ilişkin temel düzenleme, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ve bu karara ilişkin tebliğlerdir.
Temel Yasal Dayanak:
- 1567 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun
- 32 Sayılı Karar
- 2018/85 ve sonrasında çıkarılan Tebliğler
- Cumhurbaşkanlığı Kararları
2018 yılında yapılan değişiklikler ve sonrasında yayımlanan tebliğlerle, Türkiye’de yerleşik kişiler arasında yapılacak sözleşmelerde yabancı para kullanımına önemli kısıtlamalar getirilmiştir.
Hangi Sözleşmeler Döviz Cinsinden Yapılabilir?
Güncel mevzuata göre, bazı sözleşme türleri yabancı para cinsinden yapılabilirken, bazıları için bu yasaktır.
Döviz Cinsinden Yapılabilen Sözleşmeler:
1. Dış Ticaret İşlemleri
- İhracat ve ithalat sözleşmeleri
- Uluslararası taşımacılık sözleşmeleri
- Gümrüksüz satış mağazalarında yapılan satışlar
2. Yabancılık Unsuru Taşıyan İşlemler
- Türkiye’de yerleşik olmayan kişilerle yapılan sözleşmeler
- Serbest bölgelerde faaliyet gösteren şirketlerle yapılan sözleşmeler
- Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden ihaleler
3. Finansal İşlemler
- Bankalar tarafından kullandırılan krediler
- Finansal kiralama sözleşmeleri
- Menkul kıymet ihraçları
4. Özel İzne Tabi İşlemler
- Savunma sanayi projelerine ilişkin sözleşmeler
- Kamu-özel işbirliği modeli ile yapılan projeler
- Havayolu şirketlerinin uçak alım satım ve kiralama sözleşmeleri
Döviz Cinsinden Yapılamayan Sözleşmeler:
1. Gayrimenkul İşlemleri
- Konut ve çatılı işyeri kira sözleşmeleri
- Gayrimenkul satış sözleşmeleri
- Gayrimenkul üzerindeki ayni haklara ilişkin sözleşmeler
2. Hizmet Sözleşmeleri
- İş sözleşmeleri (istisnalar hariç)
- Danışmanlık sözleşmeleri
- Aracılık sözleşmeleri
3. Tüketici İşlemleri
- Tüketici kredileri
- Mal ve hizmet satışına ilişkin tüketici sözleşmeleri
- Abonelik sözleşmeleri
Bu ayrımın detayları, ilgili tebliğlerde düzenlenmiş olup, istisnaların kapsamı zaman içinde değişiklik gösterebilmektedir.
İstisnai Durumlar ve Muafiyetler
Bazı özel durumlar veya kişiler için döviz sözleşme yasağına istisnalar tanınmıştır.
Önemli İstisnalar:
- Türkiye’de yerleşik yabancı sermayeli şirketler (belirli koşullarda)
- Faaliyetleri döviz kazandırıcı nitelikte olan firmalar
- Serbest bölgede faaliyet gösteren firmalar
- Yurt dışında elde edilen gelirleri olan gerçek kişiler
Bu istisnaların uygulanabilmesi için, ilgili durumun belgelendirilmesi ve gerekli koşulların sağlanması gerekmektedir.
Dövize Endeksli Sözleşmeler ve Türk Lirası Dönüşüm Zorunluluğu
Yabancı para birimi üzerinden sözleşme yapılamayan durumlarda, sözleşme bedelinin dövize endekslenmesi de yasaklanmıştır. Bu durumda, daha önce döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapılmış sözleşmelerin Türk lirasına dönüştürülmesi gerekmektedir.
Dönüşüm Sürecinde Dikkat Edilecek Noktalar:
- Dönüşüm tarihindeki kur değeri
- Dönüşüm sonrası uygulanacak güncelleme yöntemleri
- Tarafların anlaşması ile belirlenen özel dönüşüm formülleri
- Sözleşmeye eklenecek eskalasyon maddeleri
Türk lirasına dönüştürülmesi gereken sözleşmelerde, taraflar anlaşarak Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan tüketici fiyat endeksi (TÜFE) veya üretici fiyat endeksi (ÜFE) gibi endekslere dayalı güncelleme yöntemleri belirleyebilirler.
Yaptırımlar ve Riskleri
Döviz sözleşme yasağına aykırı hareket edilmesi durumunda çeşitli yaptırımlar söz konusudur.
Olası Yaptırımlar:
- İdari para cezaları (sözleşme bedelinin %10’una kadar)
- Sözleşmenin geçersizliği riski
- Kambiyo mevzuatına aykırılık nedeniyle soruşturma
- Bankacılık işlemlerinde kısıtlamalar
Ayrıca, yasağa aykırı sözleşmelerin hukuki geçerliliği tartışmalıdır. Bazı hukuk otoriteleri, bu sözleşmelerin tamamen geçersiz olduğunu savunurken, bazıları ise sadece para birimi açısından düzeltilebilir bir aykırılık olduğunu düşünmektedir.
Kur Riskinden Korunma Yöntemleri
Döviz cinsinden sözleşme yapma imkanı olmayan durumlarda, kur riskinden korunmak için alternatif yöntemler değerlendirilebilir.
Alternatif Yöntemler:
- TÜFE/ÜFE bazlı eskalasyon maddeleri
- Finansal koruma (hedging) araçları
- Sözleşme süresinin kısaltılması
- Periyodik fiyat güncelleme mekanizmaları
- Maliyet artış formülleri
Özellikle uzun vadeli sözleşmelerde, kur dalgalanmalarından kaynaklanabilecek riskleri minimize etmek için bu yöntemlerin dikkatli şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Uluslararası Ticarette Yabancı Para Sözleşmeleri
Uluslararası ticaret yapan firmalar için yabancı para cinsinden sözleşme yapabilme imkanı büyük önem taşımaktadır.
Uluslararası Ticarette Dikkat Edilecek Noktalar:
- İhracat ve ithalat sözleşmelerinin döviz cinsinden yapılabilmesi
- Yurt dışındaki müşterilerle yapılan hizmet sözleşmeleri
- Döviz kazandırıcı faaliyetlerin kapsamı
- Serbest bölgelerdeki faaliyetler
İhracatçı firmalar ve döviz kazandırıcı hizmet sunan şirketler için özel düzenlemeler mevcuttur ve bu firmalar belirli istisnalardan yararlanabilirler.
Sonuç: Yeni Dönemde Doğru Stratejiler
Yabancı para cinsinden sözleşmelere getirilen kısıtlamalar, iş dünyası için önemli zorluklar yaratmaktadır. Ancak, doğru stratejilerle bu zorlukların üstesinden gelmek mümkündür.
Öneriler:
- Sözleşme yapmadan önce güncel mevzuatı kontrol edin
- Şirketinizin istisna kapsamında olup olmadığını belirleyin
- Gerektiğinde hukuki danışmanlık alın
- Alternatif güncelleme mekanizmaları geliştirin
- Kısa vadeli sözleşmeleri tercih edin veya periyodik güncelleme maddeleri ekleyin
Yabancı para cinsinden sözleşme yapma serbestisinin kısıtlanması, iş dünyasında yeni stratejilerin geliştirilmesini gerektirmektedir. Bu süreçte, mevzuatı yakından takip etmek ve gerekli uyum çalışmalarını zamanında yapmak, olası riskleri minimize etmek açısından büyük önem taşımaktadır.
