İş Mahkemesi: İş Uyuşmazlıklarında Hukuki Süreçler ve Çözümler
İş mahkemesi, çalışma hayatında ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde uzmanlaşmış özel bir yargı merciidir. Bu makalede, iş mahkemelerinin görevleri, yargılama usulleri, dava süreçleri ve iş davalarında dikkat edilmesi gereken önemli hususlar hakkında detaylı bilgi bulacaksınız.
İş Mahkemesi Nedir ve Yasal Dayanağı
İş mahkemesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu kapsamında kurulan, işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkları çözmekle görevli özel bir hukuk mahkemesidir. İlk olarak 1950 yılında 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan iş mahkemeleri, 2017 yılında yürürlüğe giren 7036 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenmiştir.
İş mahkemelerinin temel amacı, işçi ile işveren arasındaki güç dengesizliğini gözeterek, iş hukukunun kendine özgü ilkelerini uygulayarak, iş uyuşmazlıklarını hızlı ve adil bir şekilde çözüme kavuşturmaktır. Bu kapsamda, iş mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanmakta ve davalar mümkün olduğunca kısa sürede sonuçlandırılmaya çalışılmaktadır.
İş Mahkemesinin Görev Alanı
İş mahkemesinin görev alanına giren başlıca uyuşmazlıklar şunlardır:
1. İş Kanunu’ndan Kaynaklanan Uyuşmazlıklar
İş Kanunu kapsamında işçi ve işveren arasında ortaya çıkan tüm uyuşmazlıklar iş mahkemesinin görev alanına girer:
- İşçilik alacakları davaları: Ücret, fazla mesai, yıllık izin, ikramiye, prim gibi ödenmeyen alacaklar
- Kıdem tazminatı davaları
- İhbar tazminatı davaları
- Kötüniyet tazminatı davaları
- İşe iade davaları: Geçersiz fesih nedeniyle açılan davalar
- Mobbing (işyerinde psikolojik taciz) davaları
- İş kazası ve meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları
- Eşit davranma ilkesine aykırılık nedeniyle açılan davalar
- İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmamasından kaynaklanan davalar
2. Toplu İş Hukukundan Kaynaklanan Uyuşmazlıklar
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamında ortaya çıkan uyuşmazlıklar:
- Sendikal tazminat davaları
- Toplu iş sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklar
- Yetki tespitine itiraz davaları
- Grev ve lokavt nedeniyle açılan tazminat davaları
3. Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan Bazı Uyuşmazlıklar
Sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında bazı uyuşmazlıklar da iş mahkemesinin görev alanına girmektedir:
- Hizmet tespiti davaları: Çalışılan ancak sigortalı olarak bildirilmeyen sürelerin tespiti
- İş kazası ve meslek hastalığı tespit davaları
- Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davaları
- Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından doğan hak ve yükümlülükler ile ilgili davalar
İş Mahkemesinde Yargılama Usulü
İş mahkemesinde uygulanan yargılama usulü, diğer hukuk mahkemelerinden bazı farklılıklar gösterir:
1. Zorunlu Arabuluculuk
7036 sayılı Kanun ile getirilen en önemli yeniliklerden biri, iş uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk uygulamasıdır. Buna göre, işçilik alacakları ve işe iade talepleriyle ilgili dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur. Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamazsa, arabulucu tarafından düzenlenen son tutanak ile birlikte dava açılabilir.
Zorunlu arabuluculuğa tabi olan konular:
- Kıdem tazminatı
- İhbar tazminatı
- Fazla mesai ücreti
- Yıllık izin ücreti
- İkramiye, prim, komisyon gibi alacaklar
- İşe iade talepleri
Zorunlu arabuluculuğa tabi olmayan konular:
- İş kazası ve meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları
- Tespit davaları
- İtiraz davaları
2. Basit Yargılama Usulü
İş mahkemelerinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenen basit yargılama usulü uygulanır. Bu usulde:
- Dava dilekçesine cevap süresi iki haftadır
- Taraflar dilekçeleri ile birlikte tüm delillerini sunmak zorundadır
- Replik-düplik (ikinci dilekçe) aşaması yoktur
- Ön inceleme duruşmasında taraflar iddia ve savunmalarını genişletemez veya değiştiremezler
- Tahkikat aşamasında kural olarak iki duruşma yapılır
- Duruşmalar arasındaki süre bir aydan fazla olamaz
3. Re’sen Araştırma İlkesi
İş mahkemelerinde, hâkimin re’sen araştırma yetkisi geniş tutulmuştur. Hâkim, tarafların getirmediği delilleri kendiliğinden araştırabilir, bilirkişi incelemesi yaptırabilir, tanık dinleyebilir ve her türlü incelemeyi yapabilir. Bu durum, işçi lehine yorum ilkesinin bir yansımasıdır.
4. Temyiz Sınırı ve Kanun Yolları
İş mahkemesi kararlarına karşı kanun yolları:
- İstinaf: Kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde bölge adliye mahkemesine istinaf başvurusu yapılabilir.
- Temyiz: Bölge adliye mahkemesi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılabilir. Ancak, miktar veya değeri belirli bir sınırın altında kalan davalar için temyiz yolu kapalıdır.
İş Mahkemesinde Dava Süreci
İş mahkemesinde dava süreci genel olarak şu aşamalardan oluşur:
1. Arabuluculuk Aşaması
İşçilik alacakları ve işe iade talepleri için dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur. Arabuluculuk süreci:
- Başvuru üzerine arabulucu atanır
- Arabulucu, tarafları toplantıya davet eder
- İlk toplantıya mazeretsiz katılmayan taraf, daha sonra açılacak davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile, yargılama giderlerinin tamamından sorumlu olur
- Arabuluculuk süreci en fazla dört hafta sürer, zorunlu hallerde bir hafta uzatılabilir
- Anlaşma sağlanırsa, anlaşma belgesi ilam niteliğindedir ve ilamlı icra yoluyla takip edilebilir
- Anlaşma sağlanamazsa, arabulucu son tutanağı düzenler ve bu tutanak ile dava açılabilir
2. Dava Dilekçesinin Hazırlanması ve Sunulması
İş davası açmak için hazırlanacak dilekçede şu bilgiler yer almalıdır:
- Davacı ve davalının adı, soyadı, TC kimlik numarası ve adresleri
- Varsa vekillerin adı, soyadı ve adresleri
- Dava konusu ve işçilik alacaklarının miktarı
- Davacının çalışma süresi, ücreti ve diğer çalışma koşulları
- İş ilişkisinin sona erme şekli ve tarihi
- Talep edilen alacakların dayandığı vakıalar
- Deliller (tanık listesi, belgeler, raporlar vb.)
- Talep sonucu
Dava dilekçesi, yetkili iş mahkemesine sunulur veya UYAP üzerinden elektronik ortamda gönderilebilir.
3. Yargılama Aşamaları
İş mahkemesinde yargılama şu aşamalardan oluşur:
a) Ön İnceleme: Hâkim, dava şartları ve ilk itirazları inceler, tarafları sulhe teşvik eder, anlaşma sağlanamazsa uyuşmazlık noktalarını belirler.
b) Tahkikat: Delillerin incelendiği aşamadır. Tanıklar dinlenir, belgeler incelenir, bilirkişi raporu alınır, keşif yapılır.
c) Sözlü Yargılama: Tahkikatın tamamlanmasından sonra, taraflar iddia ve savunmalarını sözlü olarak açıklarlar.
d) Hüküm: Hâkim, tüm delilleri değerlendirerek kararını verir ve gerekçeli kararı taraflara tebliğ eder.
İş Mahkemesinde Sık Görülen Dava Türleri ve Özellikleri
1. İşe İade Davası
İşe iade davası, iş sözleşmesinin geçerli bir neden olmaksızın feshedildiği iddiasıyla açılan davadır. Bu davanın özellikleri:
- Dava, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir ay içinde açılmalıdır
- Dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur
- En az otuz işçinin çalıştığı işyerlerinde, en az altı aylık kıdemi olan işçiler bu davayı açabilir
- Davada, feshin geçersizliğine ve işçinin işe iadesine karar verilirse, işveren işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır
- İşçi işe başlatılmazsa, en az 4 aylık, en çok 8 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre için en çok 4 aylık ücret alacağına hak kazanır
2. İşçilik Alacakları Davası
İşçilik alacakları davası, işçinin ücret, fazla mesai, yıllık izin, ikramiye, prim gibi ödenmeyen alacakları için açtığı davadır. Bu davanın özellikleri:
- Dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur
- İşçilik alacakları için zamanaşımı süresi 5 yıldır
- Davada, işçinin çalışma süresini, ücretini ve çalışma koşullarını ispat yükü ağırlıklı olarak işçidedir, ancak işveren de kanuni yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispat etmek zorundadır
- İşçilik alacakları için faiz talep edilebilir (yasal faiz veya işçi ve işveren arasında kararlaştırılmış ise akdi faiz)
3. İş Kazası ve Meslek Hastalığı Davaları
İş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle maddi ve manevi tazminat davaları, iş mahkemesinin görev alanına girer. Bu davaların özellikleri:
- Dava açmadan önce arabulucuya başvuru zorunlu değildir
- Zamanaşımı süresi, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl, her halde olayın gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıldır
- Davada, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alıp almadığı, kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları, işçinin uğradığı maddi ve manevi zarar miktarı incelenir
- Mahkeme genellikle iş güvenliği uzmanı, tıp doktoru ve hukukçudan oluşan üçlü bilirkişi heyeti görevlendirir
İş Mahkemesi Yargılamasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
İş davalarında başarılı olmak için dikkat edilmesi gereken önemli noktalar:
1. Delillerin Toplanması ve Korunması
İş davalarında en kritik konulardan biri, iddiaları ispatlayacak delillerin toplanması ve korunmasıdır. Özellikle:
- Çalışma süresini ispat edecek belgeler (işe giriş bildirgesi, SGK kayıtları, işyeri giriş-çıkış kayıtları, tanık beyanları)
- Ücreti ispat edecek belgeler (ücret bordroları, banka hesap hareketleri, tanık beyanları)
- Fazla mesaiyi ispat edecek belgeler (puantaj kayıtları, işyeri giriş-çıkış kayıtları, e-posta yazışmaları)
- İş kazasını ispat edecek belgeler (kaza tutanağı, sağlık raporları, tanık beyanları)
- Mobbingi ispat edecek belgeler (e-posta yazışmaları, mesajlar, ses kayıtları, tanık beyanları)
gibi delillerin önceden toplanması ve dava sırasında ibraz edilmesi önemlidir.
2. Zamanaşımı Sürelerine Dikkat Edilmesi
İş davalarında çeşitli zamanaşımı süreleri bulunmaktadır:
- İşçilik alacakları (ücret, fazla mesai, yıllık izin, ikramiye vb.) için 5 yıl
- Kıdem tazminatı için 10 yıl
- İhbar tazminatı için 5 yıl
- İş kazası ve meslek hastalığı tazminatları için 2 yıl (zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren), her halde 10 yıl
- İşe iade davası için 1 ay (fesih bildiriminin tebliğinden itibaren)
3. Yetki Kurallarına Uyulması
İş davalarında yetkili mahkeme:
- İşçinin işini yaptığı işyerinin bulunduğu yer mahkemesi
- İşçinin yerleşim yeri mahkemesi
- Davalının yerleşim yeri mahkemesi
Yetki itirazı, cevap dilekçesinde ileri sürülmelidir. Aksi halde, yetki itirazı hakkı kaybedilir.
4. Arabuluculuk Sürecinin Etkin Kullanılması
Arabuluculuk süreci, dava açmadan önce uyuşmazlığın çözümü için önemli bir fırsattır. Bu süreçte:
- Taleplerin net bir şekilde ortaya konulması
- İspat araçlarının arabuluculuk görüşmesinde hazır bulundurulması
- Uzlaşmaya açık olunması, ancak haklardan da gereksiz taviz verilmemesi
- Anlaşma sağlanması durumunda, anlaşma belgesinin açık ve net ifadelerle düzenlenmesi
önemlidir.
İş Mahkemesi Kararlarının İcrası
İş mahkemesi kararları, kesinleştikten sonra ilamlı icra yoluyla takip edilebilir. Kararın icrası için:
- İcra dairesine başvurulur
- İcra emri borçluya tebliğ edilir
- Borçlu, icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde borcunu ödemezse, malları haczedilir
- Haczedilen mallar satılır ve elde edilen paradan alacak karşılanır
İşe iade kararlarının icrası ise farklıdır:
- İşçi, kararın kesinleşmesinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvurur
- İşveren, işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır
- İşveren işçiyi işe başlatmazsa, kararda belirlenen işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti ödemek zorundadır
- İşveren bu ödemeleri yapmazsa, ilamlı icra takibi başlatılır
KONAL Hukuk Bürosu İş Mahkemesi Hizmetleri
KONAL Avukatlık ve Hukuki Danışmanlık Bürosu olarak, iş mahkemesi süreçlerinde 15 yılı aşkın tecrübemizle müvekkillerimize profesyonel hukuki destek sunmaktayız. İş hukuku alanında uzmanlaşmış avukatlarımız, aşağıdaki konularda hizmet vermektedir:
- İşe iade davalarında işçi ve işveren temsili
- İşçilik alacakları davalarında hukuki danışmanlık
- Kıdem ve ihbar tazminatı hesaplamaları ve davaları
- İş kazası ve meslek hastalığı tazminat davaları
- Mobbing (işyerinde psikolojik taciz) davalarında müvekkil temsili
- Sendikal tazminat davaları
- Arabuluculuk görüşmelerinde etkin temsil
- Toplu iş hukuku uyuşmazlıklarında danışmanlık
- İş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hazırlama ve inceleme
- İş hukuku ile ilgili her türlü danışmanlık hizmeti
İş mahkemesi süreçlerinde profesyonel hukuki destek almak için KONAL Avukatlık ve Hukuki Danışmanlık Bürosu‘na başvurabilirsiniz. İstanbul’daki ofisimizde yüz yüze görüşme veya uzaktan danışmanlık hizmetlerimizden faydalanabilirsiniz.
İş Mahkemesi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Soru 1: İş mahkemesinde dava açmak için avukat tutmak zorunlu mudur? Cevap: Hayır, iş mahkemesinde dava açmak için avukat tutmak zorunlu değildir. Ancak, iş hukukunun karmaşık yapısı, ispat yükü, delillerin toplanması ve değerlendirilmesi gibi konularda profesyonel destek almak, davanın başarı şansını artıracaktır.
Soru 2: İş mahkemesi davaları ne kadar sürer? Cevap: İş mahkemesi davalarının süresi, davanın karmaşıklığına, delillerin toplanma sürecine, bilirkişi incelemesi gerektirip gerektirmediğine ve mahkemenin iş yüküne göre değişir. Basit işçilik alacakları davaları 6-12 ay içinde sonuçlanabilirken, iş kazası tazminat davaları gibi karmaşık davalar 2-3 yıl sürebilir. Ayrıca, istinaf ve temyiz süreçleri de eklendiğinde, toplam yargılama süresi uzayabilir.
Soru 3: İş mahkemesinde davayı kaybedersem, karşı tarafın avukatlık ücretini ödemek zorunda mıyım? Cevap: Evet, davayı kaybeden taraf, kazanan tarafın avukatlık ücretini (vekâlet ücreti) ödemek zorundadır. Ancak, işçilik alacakları davalarında, işçi kısmen haklı çıksa bile, reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilmez. Bu, işçi lehine yorum ilkesinin bir sonucudur.
Soru 4: İşyerinde yaşadığım bir sorun için doğrudan iş mahkemesine başvurabilir miyim? Cevap: Hayır, işçilik alacakları ve işe iade talepleri için doğrudan iş mahkemesine başvuramazsınız. 7036 sayılı Kanun gereği, bu tür talepler için önce arabulucuya başvurmanız zorunludur. Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamazsa, arabulucunun düzenlediği son tutanak ile birlikte iş mahkemesinde dava açabilirsiniz. Ancak, iş kazası ve meslek hastalığı tazminat davaları için doğrudan dava açabilirsiniz.
Soru 5: İş mahkemesinde açacağım dava için ne kadar harç ödemem gerekir? Cevap: İş mahkemelerinde açılan davalar için başvuru harcı ve nispi karar ve ilam harcı ödenir. Ancak, işçi tarafından açılan davalar için başvuru harcı alınmaz, sadece nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin, kalan kısmı kararla birlikte tahsil edilir. İşverenler ise normal harç tarifesine göre ödeme yapar. Ayrıca, dava değeri asgari ücretin yıllık brüt tutarının iki katını geçmiyorsa, işçi tarafından açılan davalarda adli yardımdan (harçsız dava açma) yararlanılabilir.
