Rekabet Yasağı Anlaşması Nasıl Hazırlanmalı?
Rekabet Yasağının Amacı ve Önemi
Rekabet yasağı anlaşması, çalışanın iş ilişkisi sona erdikten sonra işverenle rekabet etmesini, rakip firmalarda çalışmasını veya benzer işler yapmasını belirli sınırlar dahilinde engelleyen hukuki bir düzenlemedir. Bu anlaşmalar, işverenin müşteri çevresi, ticari sırları, know-how’ı ve diğer meşru menfaatlerini korumayı amaçlar. Ancak, çalışanın çalışma ve ekonomik özgürlüğünü aşırı kısıtlayıcı nitelikte olmamaları gerekir.
Rekabet Yasağı Anlaşmasının Geçerlilik Koşulları
Türk Borçlar Kanunu’nun 444-447. maddeleri arasında düzenlenen rekabet yasağının geçerli olabilmesi için belirli koşullar bulunmaktadır:
Temel Geçerlilik Koşulları:
- Yazılı Şekil: Anlaşma mutlaka yazılı yapılmalıdır
- Fiil Ehliyeti: Çalışanın fiil ehliyetine sahip olması gerekir
- Korunmaya Değer Menfaat: İşverenin korunmaya değer bir menfaati olmalıdır
- Ölçülülük: Anlaşma, süre, yer ve konu bakımından sınırlandırılmış olmalıdır
- Ekonomik Özgürlük: Çalışanın ekonomik geleceğini aşırı derecede kısıtlamamalıdır
- Karşılık: Rekabet yasağı için uygun bir karşılık (tazminat) öngörülmelidir
Bu koşullardan herhangi birinin eksikliği, rekabet yasağı anlaşmasının geçersiz sayılmasına veya kapsamının daraltılmasına yol açabilir.
Anlaşmanın Kapsamı ve Sınırları
Rekabet yasağı anlaşmasının kapsamı, makul sınırlar içerisinde tutulmalıdır:
Kapsam Belirleme Kriterleri:
- Süre Sınırı: Genellikle 1-2 yıl arasında belirlenmelidir (Kanuni üst sınır 2 yıldır)
- Coğrafi Alan: İşverenin faaliyet gösterdiği bölge ile sınırlı olmalıdır
- Faaliyet Alanı: Çalışanın uzmanlık alanı ve işverenin iş kolu ile sınırlandırılmalıdır
- Müşteri Çevresi: Hangi müşterilerle iletişim kurulamayacağı açıkça belirtilmelidir
- Yaptırımlar: İhlalin sonuçları ve cezai şart miktarı belirlenmelidir
Kapsamın çok geniş tutulduğu anlaşmalar, mahkemeler tarafından tamamen geçersiz sayılabilir veya makul sınırlara indirilebilir.
Tazminat ve Cezai Şart Düzenlemeleri
Rekabet yasağı anlaşmasının geçerli olabilmesi için, çalışana uygun bir karşılık (tazminat) öngörülmelidir:
Tazminat Belirleme Esasları:
- Tazminat miktarı, çalışanın uğrayacağı ekonomik kayıpla orantılı olmalıdır
- Ödeme şekli ve zamanı açıkça belirtilmelidir (aylık, toplu, vb.)
- Cezai şart, rekabet yasağına aykırılık halinde ödenecek tazminattır
- Cezai şart miktarı makul olmalı, caydırıcı ancak aşırı olmamalıdır
- Aşırı yüksek cezai şartlar, mahkemeler tarafından indirilebilir
Tazminat ve cezai şart düzenlemeleri, rekabet yasağı anlaşmasının hukuka uygunluğu açısından kritik öneme sahiptir.
Rekabet Yasağının Sona Ermesi
Rekabet yasağı anlaşması, belirli durumlarda sona erebilir veya uygulanamaz hale gelebilir:
Sona Erme Halleri:
- Anlaşmada belirlenen sürenin dolması
- İşverenin yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının kalmaması
- İşverenin feshi haklı göstermeyen bir nedenle sözleşmeyi feshetmesi
- İşverenin, çalışana verdiği zarar nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi
- Tarafların karşılıklı anlaşarak yasağı kaldırması
- İşverenin tazminat ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi
Bu durumların varlığı halinde, çalışan rekabet yasağından kurtulabilir ve serbestçe çalışabilir.
Rekabet Yasağı Anlaşması Hazırlarken Dikkat Edilecek Hususlar
Geçerli ve uygulanabilir bir rekabet yasağı anlaşması için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
Pratik Tavsiyeler:
- Anlaşma iş sözleşmesinden ayrı bir belge olarak düzenlenmelidir
- Çalışanın anlaşmayı anladığı ve özgür iradesiyle imzaladığı belgelenmelidir
- Anlaşmanın her sayfası taraflarca paraflanmalıdır
- Rekabet yasağının kapsamı açık ve anlaşılır şekilde tanımlanmalıdır
- İşverenin korunmaya değer menfaatleri anlaşmada açıkça belirtilmelidir
- Tazminat miktarı ve ödeme koşulları net olarak düzenlenmelidir
- Anlaşma tarihinin, imza yerinin ve tarafların kimlik bilgilerinin tam olmasına dikkat edilmelidir
Bu hususlara dikkat edilerek hazırlanan rekabet yasağı anlaşmaları, uyuşmazlık durumunda işverenin elini güçlendirecektir.
Sonuç: Dengeyi Gözeten Anlaşmalar Yapın
Rekabet yasağı anlaşmaları, işveren menfaatleri ile çalışanın ekonomik özgürlüğü arasında hassas bir denge kurmalıdır. Aşırı kısıtlayıcı ve tek taraflı hazırlanan anlaşmalar, mahkemeler tarafından geçersiz sayılma riski taşır. İşverenler, kendi meşru menfaatlerini korumak için makul sınırlar içerisinde, hukuka uygun rekabet yasağı anlaşmaları hazırlamalı ve bu süreçte mutlaka hukuki danışmanlık almalıdır. Doğru hazırlanmış bir rekabet yasağı anlaşması, işletmenin know-how’ını ve müşteri portföyünü korumada değerli bir araç olacaktır.
